User Tools

Site Tools


acıklıyo_cuenkue_o_bi_sta

Differences

This shows you the differences between two versions of the page.

Link to this comparison view

acıklıyo_cuenkue_o_bi_sta [2025/06/04 04:14] (current)
clydeburn85 created
Line 1: Line 1:
 +Türkiye’den dönüşlerinden 1,5 ay sonra eşinin bir zencinin evine pasaport almaya gittiğini, saat 9.30’da telefon kulübesinde olmalarının istendiği, evlerinin altındaki telefon kulübesine indiklerinde eşinin telefonla görüştüğü,​ İstanbul’dan birisinin, ertesi gün verilen adrese gidilmesini istediklerini,​ bu konuları görüştükleri kişinin Mete Ağabeyleri olduğunu, Türk pasaportu olduğunu, ​ If you have any questions with regards to exactly where and how to use [[https://​Sites.Google.com/​view/​diyarbakir-escort-asli2/​ana-sayfa|DiyarbakıR Ofis Escortları]],​ you can make contact with us at our web site. Altan ve Serap Güler adlarına düzenlendiğini,​ eşinin bir arkadaşıyla birlikte sabah verilen adrese gittiğinde,​ içeri girdiği anda Fransa polisinin de içeri girip onu yakaladıklarını,​ üzerinde Hasan Kurdoğlu adına pasaport olduğunu, 3 gün sonra eve polislerin eşliğinde geldiğini, polislerin eve girişinde dolaptaki dosyayı eşi tarafından kaldırmasını istediğini ve dolapta 2 ci bir kazağın altına koyduğunu ve dosyayı bulamadıklarını,​ kocasının fotoğraf makinasını,​ silahını, kendisinin ve çocuklarının pasaportunu aldıklarını,​ kendi pasaportlarının Meral Kurdoğlu adına olduğunu, o dosyada eşinin yapacağı bir olaya ait şema varmış, beyaz saçlı ve İsviçre’de ikamet eden bir kişinin resmi bulunduğunu,​ eşinin kendisine Fransa’yı hemen terk etmesini söylediğini,​ onun da İstanbul’dan telefonla görüşme yapması için birinin kendisine geldiğini, yine telefon kulübesine indiğinde Mete Ağabeyinin "Meral hanım sizin Fransa’da kalmanız gerekiyor, çünkü eşinizle irtibat kuracak kimse sadece sizsiniz"​ dediğini, bu konuda eşinin komploya gittiğini, eşinin kendisine Türkiye’de görüştüğü kimselerle veyahut devamlı görüştüğü kimsenin yaptığı bir oyun olduğunu söylediğini,​ İsviçrede’de aynı şekilde suçlamada bulunulduğunu,​ İsviçre’deki olayda Nevzat ve Şeref Benli isimli kişilerin bulunduğunu,​ Nevzat’ın soyadını bilmediğini,​ İsviçre’de 15 yıl ceza verilmiş, 1,5 yıl yattıktan sonra kendisini görmeye gittiğini ve kendisi döndükten bir ay sonra bunların cezaevinden mutfak kapısından çıktıklarını (anahtarın eşine verildiğini),​ cezaevinden çıktığında yanlış arabaya bindiğini, cezaevi görevlisinin arabasına binmiş, görevlinin de eşini bıraktığını,​ cezaevinden çıktıktan sonra Fransa’ya yanlarına geltiğini ve 20 gün bir evde kaldığını,​ Türkiye’den gelen bir pasaport ile ve eşinin yeşil renkli bir takım elbise giymesinin istendiğini ve 1990 yılı Nisan ayında Türkiye’ye döndüğünü,​ kendisinin eşini o sürede göremediğini,​ eşi döndükten sonra 20 gün sonra kızlarıyla birlikte kendisinin de arabayla Türkiye’ye döndüklerini,​ eşinin Levent’te kiraladığı mobilyalı bir eve gittiklerini,​ İstanbul’a kendi adıyla Meral Çatlı olarak gittiğini, eşinden öğrendiğine göre Türkiye’den gelen dosyasında veyahut herhangi bir şeyde Abdullah Çatlı’nın Hasan Kurdoğlu olduğunu bildirdiklerini,​ eşinin gerçek kimliğini kabul etmek zorunda kaldığını,​ o evde bir hafta kaldıklarını ve sonra Bahçelievler’de kiraladıkları bir eve taşındıklarını ve eşinin ticarete başladığını belirtmiştir.(Ek:​176)
  
 +Ömer Lütfi Topal cinayetinin işlenmesini takiben olayı çözmek üzere çalışmalara başladıklarını,​ bu cinayet konusunda Asayiş Şubesinin ihbar aldığını bu ihbarda üç özel harekat mensubu ile iki sivil şahsın bu eylemi yaptıklarının belirtildiğini,​ bunların hepsi aynı gün Emniyet Müdürlüğüne alındığını,​ yapılan incelemede ve olay yerinde kalan silah üzerindeki şarjörde bulunan band üzerinde kalan parmak izi ile bu şahısların parmak izinin karşılaştırıldığını,​ ve herhangi bir bulguya rastlanmadığını,​ bu konuda yardımcısı Bilgi Ünal’ın olayı takip ettiğini, ertesi gün Sedat Bucak’ın kendisini aradığını,​ özel harekatçıların neden alındığını sorduğunu, o anda konuyu kendisi de bilmediğinden inceleyeceğini söylediği,​ ikinci kez aradığında da tahkikatla ilgili alındıklarını söylediğini,​ daha sonra da birkaç kez aranmış olduğunu ancak bir daha görüşme fırsatı bulamadığını,​ daha ertesi gün Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Halil Tuğ’un kendisine geldiğini, Bakan tarafından gönderildiğini,​ alınan şahısların neden ve niçin alındığını sorduğunu, kendisinin de alınan bir ihbarın değerlendirilmesi sonunda alındıklarını,​ ancak bir bulguya rastlanmadığını,​ öğleden sonra Bakanın İstanbul’a geldiğini ve Vali ile birlikte onu karşıladıklarını,​ Vali ayrıldıktan sonra Bakanın kendisinden olayı sorduğunu, ona da olayı anlatarak herhangi bir bulguya rastlamadıklarını ilettiklerini,​ onun da peki o zaman Emniyet Genel Müdürlüğü de bir incelesin, bir mahzur var mı? diye sorduğunu, kendisinin de bir mahzur bulunmadığını zira suç teşkil edecek herhangi bir bulguya rastlanmadığını belirttiğini,​ Bakanın da gönderin o zaman dediğini kendisinin de talimat verilmesini istediğini,​ Bakanın peki ben hallederim seni ararlar dediğini bunun üzerine Yardımcısının talimat verdiğini ve Bakan talimatı bunları Genel Müdürlükten gelip alacaklar dediğini, akşam saatlerinde İbrahim Şahin’in kendisini arayarak konuştuklarını,​ ona Bilgi ile irtibat kurarsa onları alabileceğini söylediğini,​ Basının yanlış değerlendirmeler yapması nedeniyle, görmemeleri için bunları turnikelerde teslim alıp götürdüklerini öğrendiğini,​ bilahare Susurluk Olayının patlak verdiğini, ondan sonra Cumhurbaşkanı,​ Başbakan ve Bakanla görüşmeleri olduğunu, onlara, bu şahıslar hakkındaki düşünce ve karinelerinin tam alındığını,​ biraz süre verilmesi halinde bu şahısların suçlarını inkar edemeyecek hale geleceklerini,​ hatta yan delillerin tespitiyle birlikte itiraf bile edebileceklerini belirttiğini,​ Cumhurbaşkanının kendisine kaset, belge, video bandı olup olmadığını sorduğunu, kesinlikle böyle bir şeyin olmadığını belirttiğini,​
acıklıyo_cuenkue_o_bi_sta.txt · Last modified: 2025/06/04 04:14 by clydeburn85