“06 Ocak 2005” başlıklı notta, “14:00 Am - 14:30 Am - ATO Başkanı Sinan Aygün'ün Ziyareti” “Sinan Aygün, ilginç kişiliği olan bir insan . Bizlere böyle devre devre gelir ve kendi görüşlerini anlatır. Bazen kendisinden iyi bilgiler alırız. Bu kezde biraz ileri giderek konuştu. Ülkenin her yönüyle elden gittiğini, TSK ne zaman bir şeyler yapacağını ve sesini çıkaracağını sordu. “Bütün halk ümidini size bağlamış ama sizden bir kıpırdama gelmeyince herkesi morali bozuluyor”dedi. Kendisine “bizden önce kıpırdayacak olan sivil kuruluşlardır. Herkes bileti TSK’ne kesmiş, kimse bir eylem yapmak teşebbüsünde bulunmuyor. Eğer kanaat ülkenin elden gittiği şeklinde ise önce sivil kuruluşlar kıpırdasınlar. Biz hiçbir şey yapamayız ” dedim. Bana ” Bunlar iktidar olurken askerden çok korkuyorlardı ama artık askerden korkuları kalmadı, istediklerini yapıyorlar ve çekinmeden yapıyorlar hatta bir numara tamam ondan gerisini düşünmemek lazım diye de konuşuyorlar“ dedi. Anlaşılan bu kez gelişi kışkırtmak için. Benden önce Hava Kuvvetleri Komutanına gittiğini söyledi, muhtemelen ona da aynı şekilde konuştu. “Göreceksiniz Ali Osman Özmen davası içine Yaşar Paşa’yı da çekecekler. TSK’ni küçük düşürerek yok etmek hedefleri dedi. Sonra “ben tanımam ve eğer bir yolsuzluk yaptıysa cezasını çeksin ama bir eski deniz kuvvetleri komutanını böyle yargılamak hiç de TSK’ne yakışan bir hareket değil “dedi…” ,
4-ÇEVRESEL BOYUT: Elimizde olan veya olmayan sebeplerle karşımıza çıkan dış etmenlerin cinsel yaşamamıza olan etkileri anlamına gelmektedir. Bu etmenler günü birlik ya da anlık olabileceği gibi bazıları uzun yıllar devam ederek sorunun kökleşmesine de neden olabilen boyutlarda olabilir. Örneğin o gün iş yerinde yaşadığımız küçük bir tatsızlık belki o gecelik ilişkinizi çok olumsuz etkileyebilir. Ancak işten ayrılmamıza veya işsiz kalmamıza neden olmuşsa, etkileri çok daha uzun süreli de olabilir. Çevresel boyutu ev içi ve ev dışı etmenler ya da kısa vadeli ve uzun vadeli etmenler olarak sınıflayabiliriz. Bazılarının oluşumuna hiçbir etkimiz ya da katkımız olmaz ve tamamen bizim dışımızda gelişmiş olaylardır. Örneğin sosyal ve ekonomik ülke koşullarının elbette bizim cinsel yaşamımıza olumlu veya olumsuz etkileri vardır. Aynen trafikte yol koşullarını her zaman önceden ön göremediğimiz gibi bazı durumları önceden fark etmemiz ve tedbir da almamız mümkün olamayabilir. Ancak bazı durumlarda daha dikkatli olarak şartları iyileştirmek olasıdır. Örneğin ev içinde bizi huzursuz eden durumlar varsa bunlara müdahale etmek pekala mümkün olabilir.
TACİZLERİN ÖNÜNE EĞİTİMLE GEÇİLEBİLİR Erişkinliğinde farklı alanlara yönlendirilmiş sebeplerle psikolojik takviye edinmek durumunda kalan hastalar incelendiğinde bu kişilerin manâlı bir kısmının çocukluğunda değişik cinsel travmalar geçirdiği, tacize inanız kaldığı görülür. Bu cins tacizlerin önlemek çocuğa cinsel eğitim vermekle muhtemel olur. Cinsellikle ilgili farkındalık kazandırılan çocuk, mümkün bir taciz durumunda besbelli masum bir durumun olmadığını bilir ve durumdan büyüklerini farkında edebilir. Cinsel eğitimle cinsel özgürlüğün ve tesadüfen cinselliğin kuşkusuz birbirinden bambaşka tutulması gerekiyor. Her hangi bir konuda çocuğa doğru şekilde eğitim verilmezse çocuk o konu hakkında kulaktan dolma, asılsız bilgiler edinebilir. Bunun daha büyük sakıncaları vardır. Çocuk kendisinden sadece birkaç yaş büyük bir çocukla cinsellik taşıyan bir oyun oynayabilir, oyun esnasında ne yaptığının farkında olmadan hoşlanma duygusu hissedebilir, sonrasında oyun cinsel tacize değin varabilir. Bu yüzden çocuğa bulunduğu yaşa uygun bir şekilde muhakkak bir cinsel eğitim verilmeli. Eğer cinsellik çocuk için defalarca tabu olarak kalmaya devam ederse ileriki yıllardı başka sorunlar da yaşanabilir; örneğin söz konusu olan bir kız çocuğuysa vajinusmus hastalığına yakalanabilir ve evliliğinde sorunlar çıkabilir.
Sevgili kardeşim, Mevcut yapılanma fark edilir ve dağıtılırsa, mücadelenin kesintiye uğramadan devam edebilmesi için yapılması gereken “idhar” konusunu kimler biliyor? Bu idharın, aslında Ağustos sonrası göreve gelecek olan Org. BÜYÜKANIT ve Jandarmanın başına geçmesi beklenen Türkerinin ekiplerinden oluşturulmuş olabileceği düşünülüyor mu? “Tampon kullanmakta usta olanlar” bunları becerebilecek deneyime ve güce sahiptir. “Aklı kendisine susup oturmayı emreden” ÖZKÖK ve ABD, AB ve Alon Liel vasıtasıyla İsrail'den aldığı direktiflerle yürüyen bir hükûmete karşı yürüttüğünüz faaliyetlerin bu insanlar eliyle deşifre edileceği aklınıza gelmemiş olabilir. Mertliğiniz bu tür hainlikleri düşünmekten alıkoymuş olabilir. Ben bu gün görüyorum ki, ABD'ye uşaklık eden Org. BÜYÜKANIT ve sizin gündüzünüzü gecenize katarak belli bir seviyeye getirdiğiniz ekip ve çalışmalarınızın başına geçerek, riski size yıkıp, kaymağını yemek isteyen Org. TÜRKERİ inceden inceye harekete geçmiş görünüyor. İçinizdeki uzantıları vasıtasıyla her şeyden haberdar oluyorlar. Aralık ayından başlatılacak, Org. ÖZKÖK sonrası için hazırlık planları için Ağustosu beklemekten başka yapacakları bir şey kalmadığını söylüyorlar.
Should you cherished this article and also you want to obtain guidance regarding Dogan-Krag-5.Technetbloggers.De kindly check out our own page.